Kayıtlar

KÖMÜR HAVZASI İLE ÖZDEŞLEŞEN İSİM EREĞLİ MAADİN NAZIRI DİLAVER PAŞA

Resim
KÖMÜR HAVZASI İLE ÖZDEŞLEŞEN İSİM EREĞLİ MAADİN NAZIRI DİLAVER PAŞA Bahriye Korami­rallerinden İstanbul limanı reisi Dilaver Paşa aslen Kafkasya kabilelerinden Şaps kabilesinin Kezrak sülalesine mensuptur. Küçük yaşında Tunus Valisi Ahmet Pa­şa tarafından himaye altına alınmış terbiye ve tahsil ettirilmiştir. Arapça ve Türkçeyi Tunus'da öğrenen küçük Dilaver İtalya'ya bahriye (denizcilik) ilmini öğrenmeye gönderildi. Orada tahsilini tamamlayan Dilaver Bey Tunus'a dönüp denizcilik mesleğine elde ettiği ilim­lerle emek vermeye başladı. 1854 Osmanlı-Rusya arasında ve İngiliz ile Fransa'nın bize müttefik olduğu Kırım Savaşında Tunus Donanmasıyla, İstanbul'a gelen Dilaver Bey savaşta büyük başarılar sergiledi. Kaptan-ı Derya Damat Mehmet Ali Paşa kendisine Osmanlı donanması emrine girmesinin teklifinde bulununca donanmaya katıldı.*Mirliva rütbesine yükseldi. (*Mirliva: Günümüz rütbelerinden Tuğgeneral ile Tümgeneral rütbeleri arasında bir askeri rütbedir. ) Üç kez Kara

KURTULUŞ SAVAŞINDA KASTAMONU VE BOLU HAVALİSİ KOMUTANI MUHİDDİN AKYÜZ

Resim
KURTULUŞ SAVAŞINDA KASTAMONU VE BOLU HAVALİSİ  KOMUTANI MUHİDDİN AKYÜZ Muhiddin AKYÜZ 1870 yılında İstanbul 'da dünyaya geldi. Babası, Edirne Evkaf Muhasebecisi Şevki Bey, annesi Fatmatüzzehra Hanım'dır. 1885 - 1888 yılları arasında Harp Okulu 'nu bitirdi. Teğmen rütbesiyle askerliğe başladı. 1888 yılında Harp Okulu'nda öğretmen yardımcılığı görevine getirildi. 1897 'deki Türk-Yunan Harbi 'ne de katıldıktan sonra tekrar Harp Okulu'nda öğretmenliğe döndü. 1905 yılında sürgüne gönderilene kadar bu işi sürdürdü. Bu arada Harp Okulunda Mustafa Kemal’in de Fransızca ve Askeri Tarih ve Askeri Coğrafya dersi öğretmeni olmuştur. Öğrencilere padişah II. Abdülhamid aleyhinde görüşler aşıladığı gerekçesiyle 1905 yılında rütbesi geri alındı ve önce Fizan 'a, ardından Diyarbakır 'a ve Erzurum 'a sürüldü. 1908 'de II. Meşrutiyet 'in ilanı ile gelen af dolayısıyla rütbelerini geri aldı ve önce Deniz Mektebi'ne müdür oldu, so

ÇANAKKALE SAVAŞLARI LAĞIM MUHAREBELERİ VE ZONGULDAK-EREĞLİ MADEN İŞÇİLERİ

Resim
Çanakkale'de Ereğlili Madencilerin Kampı ÇANAKKALE SAVAŞLARI LAĞIM MUHAREBELERİ VE ZONGULDAK-EREĞLİ MADEN İŞÇİLERİ Çanakkale Kara Savaşları, ortalama sekiz buçuk ay sürmüştür. 18 Mart Boğaz Savaşı'nın ardından 25 Nisan 1915 tarihinde Kumkale, Seddülbahr ve Ârıburnu bölgelerine çıkarma yapan itilaf Devletleri'ne mensup askerler, bu süreçte bu bölgelerde tutunmaya çalışmışlardır. Kumkale'de barınamayan Fransız birlikleri, iki gün sonra burayı terk ederek, takviye kuvveti olmak suretiyle, Seddülbahr bölgesindeki İngiliz birliklerine katılmışlardır. Nitekim İtilaf Devletleri'ne mensup askerler, 27 Nisan'dan itibaren, Seddülbahr ve Arıburnu bölgesinde tutunabildikleri gibi savaşın sona erdiği 9 Ocak 1916 tarihine kadar bu iki bölgede kalmayı başarabilmişler ve bu tarihte de tamamen çekilmişlerdir. İngiliz birliklerine mensup Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinin 25 Nisan akşamında Arıburnu bölgesinde elde ettikleri sınırlar, savaşın sonuna kada

MEHMET ŞEVKİ EYGİ RÖPORTAJ AKSİYON DERGİSİ 559.SAYI 2005

Resim
Kdz.Ereğli doğumlu hatta komşu olduğumuz evin sahiplerinden Mehmet Şevki EYGİ ile ilgili bir röportaj..... Mehmet Şevket EYGİ: Hiçbir işe yarayamıyorum Cemal A. Kalyoncu - c.kalyoncu@aksiyon.com.tr - AKSİYON DERGİSİ Sayı: 559 - 22.08.2005 Müslümanlara yönelik sürekli eleştiriler getiren Mehmet Şevket Eygi, ‘imalat hatası’ bir Galatasaraylı ve aynı zamanda Mülkiyeli. 1960’larda çıkardığı Bugün gazetesi ile her cephede birden savaş ilân etmesini en büyük hata olarak değerlendiren Eygi, toplum tarafından kucaklanmamasının sebeplerini, hatalarını ve pişmanlıklarını Aksiyon’a anlattı. 1969 yılındaki Kanlı Pazar hadisesinde kendisinin kesinlikle bir kastı olmadığını söyleyen M. Şevket Eygi, olayların derin devletin tertibi olduğunu ifade ediyor: “Provokasyondur. Herhangi bir sorumluluğum olsaydı aleyhimde bu konuda dava açılmış olurdu.” Ahmet Turan Alkan, onun hakkında bir yazı kaleme aldığında, ertesi hafta okurdan gelen mektupta durumu kabullenememe ve serzeniş vardı: “Onlar bize küfrets

ATATÜRK’ÜN CENAZESİNİN SON TANIĞI

Resim
ATATÜRK’ÜN CENAZESİNİN SON TANIĞI ŞABAN KALMAZ Geçen yıl Tarih öğretmeni arkadaşım Murat KARA Yüksek Lisans çalışması için hazırlıklara başlamıştı. Konu seçiminde zorlanırken ona bir öneride bulundum. Öyle suya sabuna dokunmayan konular yerine bir madenci çocuğu olarak Zonguldak Kömür Havzasına ait bir tez hazırlaması gerektiğini söyledim. Sonuçta Murat KARA 1940-1947 yılları arasında havzada uygulanan ve derin izler bırakan ama günümüzde artık unutulan Mükellefiyet uygulamasını hem de dönemin canlı tanıkları ile yaptığı sözlü tarih çalışmasını tamamladı. Kömür havzasının devletleştirilmesi sonucu II. Dünya savaşının da olumsuz etkilerinden dolayı ülke ekonomisi için önemli olan kömür üretimini arttırmak amacıyla Milli Koruma Kanuna’na dayanılarak uygulamaya konan “Ücretli İş Mükellefiyeti Uygulaması” üzerinde durulan bu tezde 1940–1947 yılları arasını kapsayan bu dönemde havza köylüleri maden ocaklarında zor şartlar altında çalıştırılmaları ve o dönemki yaşam koşulları üzerinde ayrınt

KARADENİZ EREĞLİ GEZİ NOTLARI HERKÜL’ün MEMLEKETİNDE KARİKATÜR ETKİNLİĞİ

Resim
KARADENİZ EREĞLİ GEZİ NOTLARI HERKÜL’ün MEMLEKETİNDE KARİKATÜR ETKİNLİĞİ http://www.mizahvecizgi.com/gezdik_gorduk_orta.php?subaction=showfull&id=1247751168&archive=&start_from=&ucat=40 &

120 kişiye mitolojik tarih atıldı

Resim
17. Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali etkinlikleri kapsamında Tarih Doğa ve Kültürünü Yaşatma Derneği tarafından organize edilen Tarihi ve Turistik Yerler Gezisi 4 Temmuz Pazar günü yapıldı.Saat 09.30’da Kdz.Ereğli Belediyesi hizmet binası önünden kalkan 4 otobüs ve bir minibüsle başlayan gezide ziyaret edilen ilk yer Kdz.Ereğli Müzesi (Halil Paşa Konağı) oldu. Gezi sırasında rehberlik yapan Tarih Öğretmeni Gürdal Özçakır tarafından, etkinliğe katılan yüz yirmi kişiye, Ereğli’nin mitolojik ve yakın tarihi ile ilgili ayrıntılı bilgiler verildi.Kdz.Ereğli Müzesi’ne gerçekleştirilen gezinin ardından grubun ikinci durağı da 19. yüzyıldan günümüze kalan Rum Kilisesi oldu. Balı Mahallesi’nde bulunan ve Antik Dönem’e ait olan Su Kemerleri de ziyaret edildikten sonra grup, Cehennemağzı Mağaraları’na geçti. Mağaraların mitolojik efsaneleri konusunda ayrıntılı bilgiler alan ziyaretçilerin, Ereğli ve Ereğli Tarihi ile ilgili edindikleri bilgiler karşısında hayranlık ve şa