Kayıtlar

Kasım, 2007 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

EREĞLİ KÖMÜR HAVZASI MADEN OCAKLARINDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN SIHHİ İHTİYAÇLARININ TEMİNİNE DAİR TÜZÜK

EREĞLİ KÖMÜR HAVZASI MADEN OCAKLARINDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN SIHHİ İHTİYAÇLARININ TEMİNİNE DAİR TÜZÜK Bakanlar Kurulu Karar Tarihi - No: 11/08/1942 - 2/18562 Dayandığı Kanun Tarihi - No: 10/09/1337 - 151 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi - No: 25/08/1942 - 5193 Madde 1 - Ereğli Kömürleri İşletmesinde çalışan bütün maden işçilerinin gerek iş başında ve gerek münavebe ile havza hudutları dahilindeki köylerde bulundukları zamanlarda,1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 3008 sayılı İş Kanunu ve 4268 sayılı Madenlerin Aranma ve İşletilmesi Hakkındaki Kanun hükümleri dahilinde her türlü sıhhi bakımlarını ve hasta kazazede olanlarının muayene ve tedavilerini temin etmek gayesiyle, lüzumlu olan (Sağlık Teşkilatı) işletmece kurulur. Madde 2 - Sağlık teşkilatının senelik iş ve çalışma programı ve kadrosu ile bütçeleri, işletmenin iş programı ve kadro ve bütçelerinde ayrı bir kısım olarak, 3460 sayılı kanun hükümleri dairesinde tanzim ve tasdik edilir. Kati hesapları da ayn

TÜRKİYE TAŞKÖMÜRÜ KURUMU TARİHÇESİ

Türkiye Taşkömürü Kurumu Tarihçe 1829 Taşkömürünün Zonguldak Havzasında, Ereğli ilçesi Kestaneci Köyünden Uzun Mehmet tarafından bulunduğu kabul edilir. 1848 Havza sınırları ilk kez belirlendi. Hazine-i Hassa adına taşkömürü işletmeciliği başlatıldı. (Taşkömürü işletmeciliğinin başlandığı yıl kabul edilen 1848 yılına TTK ambleminde yer verilmiştir.) 1849 Havzanın işletilmesi Galatalı Sarraflara kiraya verildi. 1851 İngiliz mühendis Barklay kardeşler ve 8 maden nezaretçisi Evkaf Nezareti tarafından özel anlaşma ile havzaya getirildi. 1854 Kozlu-Zonguldak ve Üzülmez mıntıkasındaki kömürlerin işletilmesi, Kırım Savaşı süresince İngiliz ve Fransızların denetimine girdi. Üretilen kömürler bu ülkelerin donanma ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanıldı. 1856 İşletme hakkı yeniden Hazine-i Hassa aracılığıyla İngiliz Kömür Kumpanyasına bırakıldı. 1859 Havzanın işletmeciliği Kuyumcu (banker) Yorgaki Zafiropulos’a verildi. 1860 Havzasının işletmeciliği tekrar İngiliz Kömür Kumpanyası’na verildi.

1923-1950 KDZ.EREĞLİ FUTBOL TARİHİ GÜRDAL ÖZÇAKIR İLE HAYAT BULDU

Resim
SPORVİZYON’DA EREĞLİ’DE SPOR TARİHİ ELE ALINDI DTV’de ilgi ile izlenen DTV Haber Müdürü Yusuf Zobar’ın hazırlayıp sunduğu Sporvizyon’da bu hafta Ereğli’de spor tarihi konusu işlendi.. Yorumcu olarak eski futbolcu ve antrenörlerden Ertan Bayraktar ile konuk olarak Araştırmacı-Yazar Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Gürdal Özçakır’ın katıldığı programda Ereğli’de 1923 ile 1950 yılları geniş olarak o döneme ait sportif olaylar resimlerle anlatıldı.. Yazar Gürdal Özçakır önce Zonguldak’ta ZOKEV’in düzenlediği kent kültürü Bienali Zonguldak’ta spor konulu toplantıda Ereğli’de spor tarihi ile ilgili geniş açıklamalarda bulunduğunu ve büyük ilgi gördüğünü anlattı. Daha sonra Ereğli’deki sporun gelişimi ile ilk kurulan takımların Ereğli Gençlerbirliği, Ereğli İdmanyurdu ve Ereğli Halkevi olduğunu takımların görüntüleri ve yaptıkları müsabakaları anlatan Özçakır, “Bu çalışmaya 2002 yılında Temmuz ayında babamın Mülayım ÖZEL Bey’den aldığı eski futbol takımı fotoğrafları ile yine eski yıpranmış bir

MÜBECCEL KIRAY VEFAT ETTİ

Resim
Mübeccel Kıray Ereğli ve Karabük'ü de yazmıştı Yazar Mete Arif TOKMAK Salı, 13 Kasım 2007 7 Kasım'da vefat eden Prof. Dr. Mübeccel Kıray'ın cenazesi 10 Kasım 2007 Cumartesi günü, İstanbul 1. Levent Camii'nde kılınan öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Türkiye'de pek çok sosyologun "hocası" ve şehir sosyolojisinin öncülerinden olan Mübeccel Kıray'ın klasikleşmiş eseri Ereğli üzerine yazılmıştı. Ülkemizde yapılan kent araştırmalarının yayımlanma bulan ilk örneği olan bu çalışmanın adı "Ereğli" ama üniversitelerin sosyoloji ile ilgili bölümlerinde yardımcı kitap olarak okutulan bu kitabın bilinen alt lejant adı "Ağır Sanayiden Önce Bir Sahil Kasabası" olarak karşımıza çıkıyor. Kitapta "Küçük bir sahil kasabasının hızlı sanayileşme sonucu karşılaştığı karmaşık toplumsal sorunlar" inceleniyor. Bağlam yayınevi bu inceleme-araştırma dizisinden çıkan kitabın yanı sıra Mübeccel B. Kıray'ın Kara

KDZ.EREĞLİ AÇIKLARINDA YATAN 3 GEMİ SAKLANAN ŞEHİTLER

Resim
PROF. DR. BİNGÜR SÖNMEZ SAKLANAN ŞEHİTLER 'Sarıkamış Faciası'nın bugüne kadar karanlıkta kalan sayfaları, 93 yıl sonra gün yüzüne çıkartıldı.07.11.2007 19:37 Posta'nın özel haberi...1914'te Sarıkamış'ta donarak şehit olan 90 bin askere kışlık giysi, erzak ve mühimmat götürmek için İstanbul'dan Trabzon'a doğru yola çıkan, içinde 3 bin de asker bulunan 3 gemiyi Ruslar 7 Kasım'da Karadeniz'de batırır. Enver Paşa'nın emriyle kayıtlara geçirilmeyen bu faciayı Prof. Dr. Bingür Sönmez ortaya çıkardı. ‘Sarıkamış'ın Deniz Şehitleri' 93 yıl sonra dün ilk kez törenle anıldı.3 yıl süren bir araştırmayla bulundu‘Sarıkamış Daya nışma Derneği'nin kurucusu ve başkanı Prof. Bingür Sönmez 3 yıllık bir araştırma sonunda ‘Sarıkamış Faciası'yla ilgili tarihçileri bile şoke eden belgelere ulaştı: Dönemin Genelkurmay Başkanı Enver Paşa, Donanma Komutanı'na bile haber vermeden Sarıkamış'tak

KÖMÜR HAVZASINDA AMELE KÖYLERİ PROJESİ

Resim
Kömür Havzasında Amele Köyleri Projesi Yazar Nurşen Gürboğa KÖMÜR HAVZALARINA MEKÂNSAL BİR BAKIŞ Toplumlar belirli mekânsal/coğrafi bağlamlar içinde var olur ve toplumsal süreçler, tarihsel olduğu kadar mekânsal süreçlerdir. Mekân, toplumsal ilişkilerin üzerinde cereyan ettiği verili, edilgin ve hareketsiz bir sahne olmaktan çok, çeşitli toplumsal aktörlerin etkinlikleri tarafından üretilen ve eşzamanlı olarak bu etkinlikleri biçimlendirip düzenleyen dinamik ve akışkan aktörlerden biridir. Kapitalizmin siyasi ve iktisadi olduğu kadar mekânsal bir sistem olarak da işlediği düşünülürse, varlığını ve yeniden üretimini sermayenin değişen niteliğine ve taleplerine yanıt veren yeni mekânlar/coğrafyalar ve toplumsal ilişkiler üretmeye borçlu olduğu söylenebilir. Küreselleşmenin, gerek 19. yüzyılda gerekse 21. yüzyılın şafağında sermayenin değişen niteliği ve yeni ihtiyaçlarına eşlik eden muazzam bir dizi siyasi, iktisadi ve toplum sal dönüşümün yanı sıra mekânsal bir dönüşümü de içermesi,

ZONGULDAK MADEN İŞÇİLERİNİN HAYATI, 1870-1920

ZONGULDAK MADEN İŞÇİLERİNİN HAYATI, 1870-1920 Yazar Donald Quataert BAŞLANGIÇ NİTELİĞİNDE BAZI GÖZLEMLER Ortadoğu'nun en zengin (petrol hariç) doğal kaynaklarını oluşturan Ereğli-Zonguldak madenlerinde 1914 yılında 10.000'e yakın işçi çalışıyordu. Hem özel girişimciler hem de devlet tarafından işletilen bu madenlerde çalışan işçiler, Osmanlı imparatorluğunda belli bir yörede ve iş kolunda çalışan en kalabalık işçi grubunu oluşturuyordu. Zonguldak maden ocaklarının ve işçilerinin tarihi 19. yüzyılın ilk çeyreğine dek uzanır. Söz konusu dönemde Osmanlı donanmasında buhar gücü kullanımına geçilmiş ve Batı Karadeniz'deki zengin kömür yatakları devletle sözleşme yapan özel girişimciler tarafından işletilmeye başlanmıştı. 19. yüzyıl sonlarına doğru Fransız sermayesiyle kurulan bir şirket yörede faaliyete başlamış ve kömür madenlerinde çalışan işçi sayısında ve üretimde çarpıcı artışlar görülmüştü. Osmanlı dönemindeki Zonguldak kömür madenleri ve maden işçileri hakkında, Osman